flickr

Gabriel García Márquez: Yüzyıllık Yalnızlık


Kolombiyalı yazar Gabriel García Márquez'in 1967 yılında Meksika'ya ilk gidişinde kaleme aldığı Yüzyıllık Yalnızlık adlı baş yapıtı ile karşınızdayım yeniden. Büyülü bir dili var eserin. Yazarının enfes dokunuşları ile hayat bulan tatlı mı tatlı tasfirleri ile adeta kitabın içerisinden okuyucusuna uzanıyor karakterler, olaylar, büyülü şehir Macondo'nun tozlu tarihi dokusu ve daha bunlar gibi yüzlercesi... Kitabın ayrıcalıkları saymakla bitmiyor elbet. Başlarda biraz sıkıcı gelebiliyor ama olaylar ilerledikçe, yazarımız daha da detaylandırdıkça bu büyülü ormanı, elinizden düşüremiyorsunuz bu farklı, garip, çarpık ama tatlı mı tatlı kitabı.

Can Yayınları tarafından piyasaya Seçkin Selvi'nin çevirisi ile sürülen yapıt, toplamda 464 sayfa sürecek olan büyülü bir dünyanın kapılarını sizler adına aralıyor. Anadili olan İspanyolca olarak ilk kez 1984 yılında basılan eser, oldukça akıcı bir dile sahip. Kabul etmeli, zaman zaman sıkıcı gelebiliyor bazı sayfalar. Fakat bu sayfaların acı tadını damaktan kazımakta da o kadar başarılı ki eserin geride kalan kısmı, adeta bu karamsarlık dolu sayfalar için teşekkür dahi edebilirsiniz eserin yazarına. 

Eserin konusu Buendia ailesinin yüzyıllık yalnızlık hikayesi. Her şey basit bir sevda hikayesi ile başlıyor aslında. Zamanla dallanıp budaklanan bu kısır döngünün yalnızlık hikayesi ise Buendialar'ın hem kutsanması ve hem de lanetlenmesi aynı zamanda. Öfkeli şamatacılıkları, iri yarı olmalarının yanı sıra korkutucu güçleri ile Arcadiolar; içe kapanık, duygusal ve suskun olmaları ile mistik doğalarını yansıtan Aurelianolarla dolu bu eser. O kadar karmaşık bir soy ağacı var ki Buendialar'ın, yazar üşenmemiş ve kalkmış bu kafa karışıklığını gidermek adına, eserin başına ayrıntılı bir soy ağacı da eklemiş. 

Olaylar Macondo adlı bir kasabada geçiyor. Bu büyülü ve kasvetli yalnızlık hikayesine tanıklık eden kadersiz kasaba, Jose Arcadio ve eşi Ursula tarafından kuruluyor. Aile soy ağacına hayat veren Arcadio ve Ursula, bu yalnızlıklar ailesinin içerisine sürükleneceği kasvetli hikayenin de bir yerde ana sorumlularıdır aslında. Her şey bir toz bulutu içerisinde yitip gidecek iken hayatları ve aileleri kurtaran anaç gücü kendi içerisinde bulan Ursula, bilginin ve dehanın delilikle bir araya gelmiş canlı kanıtı olan Jose Arcadio, bu tatlı hikayenin de merkez yerinde oturuyorlar.

Nobel Edebiyat Ödülü ile 1982 yılında mükafatlandırılan usta yazar Gabriel García Márquez'in kendi ağzından dökülen şu sözleri ise, eserini tüm tanıtım yazılarından çok daha iyi anlatıyor aslında: 

"Yüzyıllık Yalnızlık'ı yazmaya başladığımda, çocukluğumda beni etkilemiş olan her şeyi edebiyat aracılığıyla aktarabileceğim bir yol bulmak istiyordum. Çok kasvetli kocaman bir evde, toprak yiyen bir kız kardeş, geleceği sezen bir büyükanne ve mutlulukla çılgınlık arasında ayrım gözetmeyen, adları birörnek bir yığın hısım akraba arasında geçen çocukluk günlerimi sanatsal bir dille ardımda bırakmaktı amacım. Yüzyıllık Yalnızlık'ı iki yıldan daha kısa bir sürede yazdım. Ama yazı makinemin başına oturmadan önce bu kitap hakkında düşünmek on beş, on altı yılımı aldı. Büyükannem, en acımasız şeyleri, kılını bile kıpırdatmadan, sanki yalnızca gördüğü şeylermiş gibi anlatırdı bana. Anlattığı öyküleri bu kadar değerli kılan şeyin, onun duygusuz tavrı ve imgelerindeki zenginlik olduğunu kavradım. Yüzyıllık Yalnızlık'ı büyükannemin işte bu yöntemini kullanarak yazdım. Bu romanı büyük bir dikkat ve keyifle okuyan, hiç şaşırmayan sıradan insanlar tanıdım. Şaşırmadılar, çünkü ben onlara hayatlarında yeni olan bir şey anlatmamıştım. Kitaplarımda gerçekliğe dayanmayan tek cümle bulamazsınız."

Fazla düşünmeye gerek yok derim. Alın, okuyun ve okutun! İnanın ki, okuyucuların her biri kendisinden illaki bir şeyler buluyor bu enfes romanda. Ben olmadım, eminim siz de olmayacaksınız bu kitabı okumaktan bin pişman... 

Share this:

YAZAR HAKKINDA

Ceyron Louis

2010-14 yılları arasında Mersin Üniversitesi Gazetecilik Bölümü'nde okudu. Bölümününden birincilik, fakültesinden ise ikincilik derecesi ile mezun oldu. Akademik çalışmalar, yazarlık, fotoğrafçılık ve grafikerliğe dair ürettiği ürünler ile eleştirel akla katkılarını sunmaya devam etmektedir.

    Blogger Comment
    Facebook Comment

0 yorum :

Yorum Gönder