Jean-Paul Sartre: Bulantı
Jean-Paul Charles Aymard Sartre, 20. YY.'a damgasını vurmuş önemli düşünür ve yazarlardandır. Fransız felsefeci, denemeci, romancı, filozof ve aynı zamanda eylemci de olan Sartre, belkide en yetkin varoluş felsefecisi olarak nitelendirilmelidir. Kendisine özgün olarak geliştirdiği varoluşçu felsefesini taçlandırdığı Bulantı adlı bu yapıtı, daha doğru tabiriyle baş yapıtı ise anlatılmaz yaşanır cinsten bir edebi dışavurumun ürünüdür.
Can Sanat Yayınları tarafından piyasaya Selahattin Hilav'ın çevirisi ile sürülen bu eseri okumak, varoluşçu felsefeye girişin ilk adımlarından sayılmaktadır. Kitabın 22. baskısına ancak yetişebildiğimi de belirtmiş olmakla birlikte, toplam da 260 sayfa sürecek olan bir bulantının kapılarını bizler adına aralıyor yazar. Saman kağıda basılarak sunulan eserin, eksiği yok belki de fazlası var.
Herşeyden önce şunu belirtmekte yarar görüyorum. Zor bir dönemden mi geçiyorsunuz? İç dünyanıza dair çalkantılı, hayata karşı nefret yüklü bir ruh haline mi sahipsiniz? Öyleyse bu eserden uzak durmanızda fayda görüyorum. Öyle ki, varoluşçuluğun en düşkün noktalarına kadar bizleri sürükleyen Sartre, edebi dehasının da yardımıyla, kelimeleri aracılığı ile kitabından dışarı uzanarak okuyucusunu da kendi karanlık dünyasına sürüklüyor. Bu dünya öylesine boş, öylesine iç karartıcı ki, Sartre'nin varoluş karşısında yaşadığı Bulantı'yı sizlerde en derinden hissediyorsunuz.
Kitabının adını Bulantı koymasının yanı sıra Sartre, varoluşçu felsefesini de tanımlamak için bulantı tabirini kullanmaktadır. Bu edebi-felsefi şaheserin baş kahramanı olan Antoine Roquentin'in nesneler karşısında duyduğu bulantı hissini açılamak ise oldukça zor. Roquentin varoluşunu sorguladığı insan bedenini öylesine yerden yere vurmaktadır ki, insanların var olmalarından dahi duyduğu derin bulantı hissi kitaptan dışarıya taşarak okuyucusunu da etkisi altına alabilmektedir.
Çokça uyarıldığı gibi intihara meyilli bir yapınız var ise, bu eser size göre değil! Elinizden fırlatın, atın bir an önce; uzak durun Sartre'nin bulantılı dünyasından.
Usta yazarın önünde saygı ile eğilerek, bana bu değerli eseri armağan ettiği için, kendisine şükranlarımı bildiririm. Fazlası var, eksiği yok bu eserin; okuyun, okutun...
Usta yazarın önünde saygı ile eğilerek, bana bu değerli eseri armağan ettiği için, kendisine şükranlarımı bildiririm. Fazlası var, eksiği yok bu eserin; okuyun, okutun...
YAZAR HAKKINDA
2010-14 yılları arasında Mersin Üniversitesi Gazetecilik Bölümü'nde okudu. Bölümününden birincilik, fakültesinden ise ikincilik derecesi ile mezun oldu. Akademik çalışmalar, yazarlık, fotoğrafçılık ve grafikerliğe dair ürettiği ürünler ile eleştirel akla katkılarını sunmaya devam etmektedir.
0 yorum :
Yorum Gönder